Aksaray Bayan Masör Hizmeti Ebru

Aksaray Bayan Masör

Aksaray Bayan Masör

“Pek iyi görmedim. Artık bir tek gaslım var. Bunu bilmen

gerek, Ralph.”

Ralph, hâlâ bir ileri bir geri sallanıyordu.

“Bu bir kazaydı” dedi Domuzcuk ansızın. “Evet öyle. Bir

kaza.”

Domuzcuğun sesi tizleşti:

“Karanlıktan çıktı… Öyle sürüne sürüne karanlıktan

çıkması, doğru değildi. Kafadan çatlaktı o. Böyle bir şeyin

başına geleceği belliydi.”

Domuzcuk elini kolunu gene salladı.

“Bir kazaydı bu.”

“Ne yaptıklarını sen görmedin…”

“Bana bak, Ralph. Bunu unutmalıyız. Bunu düşünürsek, işe

yaramaz hale geliriz, anlamış oldun mı?”

“Korkuyorum. Bizden korkuyorum. Evime dönmek

istiyorum. Ah Tanrım, evime dönmek isterim.”

Domuzcuk direndi:

“Bir kazaydı bu. İşte o denli!”

Ralph’ın çıplak omuzuna dokundu. Bir insan elinin ona

değmesiyle Ralph ürperdi.

“Bana bak, Ralph…”

Domuzcuk, çevresine çabucak bir göz gezdirdi, sonra

Ralph’a iyice sokuldu:

“Bizim dansa katılmış olduğumızı sakın bilmesinler. Eric’le Sam

bilmesin.”

Aksaray Bayan Masör

“fakat katıldık dansa! Hepimiz katıldık!”

Domuzcuk, hayır dercesine başını salladı:

“bizler sadece en sonunda katıldık. Karanlıkta hiç farkına

varmamışlardır. Esasen ben halkanın dışındaymışım, sen öyle

dedin…”

Ralph,

“Ben de dışındaydım” diye mırıldandı. “Ben de

halkanın dışındayım.”

Domuzcuk başını eğerek, candan onayladı bu sözü:

“Tamam. Hepimiz halkanın dışındaydık. Hepimiz aslabir şey

yapmadık, aslabir şey görmedik.”

Bir an durakladı; sonrasında hitabını sürdürdü:

“bizler onlarsız yaparız; hepimiz dördümüz…”

“bizler dördümüz… Ateşi yanık tutmaya yetmez bu kadar azca

insan.”

“Elimizden geleni yaparız. Gördün mü? Bu ateşi ben

yaktım.”

Eric’le Sam, kocaman bir kütüğü sürükleyerek, ormandan

çıktılar. Kütüğü ateşin yanına atıp, yüzme havuzuna

yöneldiler. Ralph ayağa fırladı:

“Hey! Siz ikiniz!”

İkizler bir an durdular; sonra yürümeye devam ettiler.

“Suya girecekler, Ralph.”

“Bir an önce söylenmesi daha iyi olur.”

İkizler pek şaştılar Ralph ile karşılaşınca. Yüzleri kızardı.

Ralph’ı görmüyorlarmış şeklinde havaya baktılar:

“selam. Ne tuhaf seninle karşılaşmamız, Ralph.”

“Demin ormandaydık…”

“… Ateşe odun getirmek için…”

“… Dün gece yolumuzu şaşırdık.”

Ralph ayak parmaklarına baktı:

“Şeyden sonrasında mı yolunuzu şaşırdınız…”

Domuzcuk gözlüğünün camını sildi.